BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE! 1 Abdullah ALAGÖZ

03.04.2016 09:31

Türk milleti, tarihinin en büyük saldırısıyla karşılaşmış durumdadır. Sokakları,bürokrasisi, ekonomisi, siyaseti, eğitimi, sağlığı velhasıl her alanda kendisini yok etmeye yeminli bir emperyal kasırgayla karşı karşıyadır. Kendi vatanında kendi devletinin hakimiyetinde(!)hor görülmekte,hakarete uğramakta ve kendi vatanından atılma tehditleri ile sürekli karşılaşmaktadır. Bu hadiseler toplumsal ruh sağlımızı bozma noktasına kadar gelmiştir.

 

Türk milleti, tarihinin hiçbir döneminde böylesi pervasız, akıl dışı ve acımasız bir hadiseyle karşılaşmamıştır. Hadisenin büyüklüğü, siyasi partilerin çalışmalarını aşan, siyasal partilerle birlikte bir milleti yok etmeye giden bir süreci başlatmıştır. Çok sistemli ,organizeli ve bütün teknolojik imkânları kullanarak vatanperver kişi,grup ve diğer örgütleri meşru olmayan  yöntemlerle etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak için her türlü gayrı hukuki ve ahlâki yöntemleri servis etmekten çekinmemektedirler.  Toplumda “Milli” olan her şeye savaş açılmıştır.

 

Türk güvenlik güçleri psikolojik bir harekatın hedefi haline gelmiştir. Kimi yargı,şantaj,ya  da başka alanlara,bölgelere sürülerek  ve bölücülerle terbiye edilerek moral motivasyonları yok edilmektedir. Dünyanın sayılı ordularından olan Türk ordusunun içine düşürüldüğü durumu, bu millet asırlar geçse de unutmayacaktır. Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirenler ile bugün ona bu acımasız tavrı gösterenler arasında hiçbir fark kalmamıştır.

 

Türk milletinin bekasının tehlikeye girdiği bugünlerde yeniden “dirilişe çağrı” ile Türk milletinin bütün fertlerini uyandırmak ve “Türk Milli Merkezi” etrafında toplayarak Türk milletini sarmalamaya çalışan bu emperyal güç ve onun yerli işbirlikçilerine dur demenin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Atatürk’ün  deyişiyle  “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

 

Büyük Türk milleti! sadece insanların değil yer altı ve yer üstü kaynaklarınla birlikte acıların, sevinçlerin, kederlerin ,mutluluğun, hikayelerin, destanların ve kahramanların yok edilmek isteniyor. Tarihsiz,kaynaksız, soysuz ve gayri medeni bir güruhun saldırısına dur demek zorundasın!

 

Bu büyük milletin son kalesi olan ülkücü hareket, her zamandan daha çok Türk milletine öncülük yapma mecburiyeti ile karşı karşıyadır. Yıkılmayan, teslim alınmayan yegane hareketin(ülkücü hareket) kendini göstermesi ve yok oluşa doğru giden bu süreci tersine çevirmesi mecburiyeti  hasıl olmuştur. Bu süreçte siyasi organizasyonumuz olan MHP’yi daha aktif hale getirerek Türk milletiyle kucaklaşmasını sağlamak için ve MHP yönetimini bu atalet durumundan kurtarmak için “Türk Milli Merkezi” ile üzerindeki ölü toprağını atarak  dirilişe çağrıda bulunuyoruz.

 

Tarihte helak olmuş toplumların hikayesini herkes bilir. Zamanında görevini yapmayanlar, işlenen suçun ortağı durumuna düşerler. Hititler,Urartular gibi milletler mezarlığına gömülmek istemiyorsak bu mücadelenin bir milletler mücadelesi olduğu şuuruna sahip isek  ki öyle olmak zorundayız. İmanımız ve damarlarımızda dolaşan o asil kanla,  herkese, her şeye inat “ne mutlu Türküm diyene “ diyerek zihinlerimizde örülen o esaret zincirlerini kırmak ve yeniden Ergenekon’dan çıkışı “Türk Milli Merkezi” ile bütün vatan sathında gerçekleştirelim. İstiklal şairimizin dediğiKimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...”şeklinde tarif etiği bu çağdaş(!) emperyal güçlere ,  ihanet şebekelerine karşı  Sadece İslamın değil bütün insanlığa adaleti, medeniyeti, hoşgörüyü götüren bu büyük millete karşı çok geç olmadan bu  görevimizi yapalım.