İHANET ODAKLARI VE MERKEZİ

03.04.2016 18:21

Ülkenin her köşesinde milli birliği temsil eden refleksler birer birer yok edilmektedir. Türk milletinin sinir hücreleri yok edilirken haklı olarak neden tepkisiz kalıyoruz ya da insanlarımız tepki gösteremiyor serzenişleri de öne çıkmaya başladı.

*

Siyasi otorite tarafından sistematik olarak kurumlardan başlayarak bürokrasi, sivil toplum örgütleri ve basın-yayın kuruluşlarını da ya yandaş medyaya dönüştürdü ya da etkisiz hale getirdi. Ülkenin genelinde baskı insanların karamsarlığa, içine kapanmalarına ve yarına endişeyle bakmalarına sebep oldu.

*

Ülke genelinde oluşan korku ve kaos ortamı en çok doğu ve güney doğu ilerimizde kendini hissettirmeye başladı.

*

Doğu ve güney doğuda da diğer bölgelerde olup bitenlerin benzeri taktikler uygulanarak milli direnci temsil eden siyasal kuruluşlar için önce güvenlik ortamı yok edilerek çalışamaz hale getirildiler                       ” Sivas’ın ötesine gidemiyorlar “ sözü bir siyasi iktidarın aslında intiharıdır. Hâlbuki siyasi iktidar, bütün vatandaşlarının, siyasal partilerin faaliyetlerine uygun ortam hazırlamakla yükümlüdür. PKK ve siyasi otoritenin baskısı bürokratların vatanperver insanları bu bölgelerde çalışmasını imkânsız hale getirdi. Siyasi otorite, vatanperver insanları kurumlardan ya alarak ya da sürgünlerle meydanı pkk sempatizanlarına devretti.

*

Türklüğü ile iftihar eden vatanperver kürt vatandaşlarımız bilinçli politikalar sonucunda siyasal iktidar vasıtasıyla etkisizleştirilmiştir. Orduyu Ergenekon’la vuran zihniyet, korucuları da farklı yöntemlerle (faili meçhul gibi)etkisizleştirdi. Vatanperver olmak adeta suç işlemekle eş anlama gelmiştir bu bölgemizde. Dün, ordu ve emniyet ile birlikte mücadele veren korucular kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. Türk devletinden yana tavır takındıkları ve PKK ile mücadeleye giriştikleri için hem siyasal iktidar hem de pkk uzantısı partinin hedefi haline gelmişlerdir.

*

Doğu ve güney doğuda devletten yana tavır takınmak bizzat siyasal iktidar tarafından cezalandırılmış durumdadır. O bölgelerde alternatif devlet kuruluşları oluşturulmuş olup devletin bilgisi olduğu halde yol kesmekte, vergi adı altında haraç toplamakta ve her türlü propagandayı serbestçe gerçekleştirebilmektedirler. Karşı çıkan, şikâyet eden maalesef Türk devleti tarafından kaderiyle baş başa bırakılmaktadır. Teşkilatlanan gruplarda muhalif kabul edilerek baskı altında tutulmaktadır.

*

Devletin en üst bürokratları “siz Türk değilsiniz, Kürtsünüz sizin etnik haklarınız vardır, bizler onları vermeye çalışıyoruz” diyerek ayrıştırmayı hızlandırırken siz olsanız başka neler yapabilirsiniz ya da tavrınız ne olabilir?

*

Türk bayrağı, marşı devlet adı aşağılanan sembol ya da isimler halini almaya başladı. Siyasal iktidar Türk’e ait izleri silmeye devam ederken orada hem siyasal iktidar hem de PKK baskısı altındaki vatandaşın kaderini bizzat devlet belirleyerek emperyal güçlerin kuklası PKK’ya teslim etmiştir.

*

Sınırları delme girişimi meşrulaştırılmak istenmektedir. Gündüzün aydınlığında (!) binlerce insanla kaçakçılık yapmalarını engelleyen güvenlik güçlerinin siyasi otorite tarafında geri çağrılması ve sınırların adeta boşaltılması hükümranlığı tartışmaya açmıştır.

*

Devlet otoritesinin fiili olarak etkisiz halle geldiği bir bölgeden bahsediyoruz. Bütün bunlar yaşanırken neden Kürt vatandaşlarımız PKK’ya karşı tavır takınamıyor diyoruz. Siz o bölgede olsanız neler yapabilirdiniz? Ülkenin batısında pkk propaganda yapıyor, üniversitelere ülkücü, milliyetçi gençleri almamaya çalışıyor onu bile engelleyemiyoruz doğu ve güney doğudaki olaylardan bahsediyoruz.

*

Şunu herkes artık net bir şekilde anlamak zorundadır. PKK büyük bir tehlike değildir Marjinal bir örgüt olmanın ötesine hiçbir zaman geçemeyecektir. Asıl tehlike, PKK’yı diğer unsurlar gibi kullanıp Türkiye’yi dizayn etmeye çalışan güçtür. PKK Türk milleti ayrıştırıcıdır diyecek kadar ileri gitmemiştir. Türk tarihinin kahramanlarını hain hainlerini kahraman olarak bu kadar net bir şekilde üst perdeden ifade etmemiştir. Ahmet Kayaya ödül vermeyi zihinden geçirmemiştir. Kürtçe bir medeniyet dilidir dememiştir.

*

Türkiye’de İhanet merkezleri yer değiştirmeye başlamıştır. Türk milletinin varlığına savaş açılmıştır Asıl tehlike budur. PKK ve bölücü hareketler, mevsimlik hareketlerdir. Her dönemde, tarihte buna benzer hareketler olmuştur. Bu hareketleri kullanan güçler, işleri bitince bunları kaderleriyle baş başa bırakmıştır. Bütün dikkatlerin bundan sonra asıl ihanet merkezine yönelmesi ve etkisiz hale gelmesi için Türk milletinin bütün gücüyle çaba göstermesi gerekmektedir.