ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK (AKP VE BAHÇELİ STRATEJİSİ)
Son yıllarda ülkemizde sahip oldukları mevkileri kaybetmemek için alanlarında başat olan güçler, bilindik şark kurnazlığını en şiddetli haliyle servis ettiklerine şahit olmaktayız.
Kendi varlıklarını icraatlarıyla değil ürettikleri sanal düşmanlar vasıtasıyla devam ettirmek sol gruplardan, sözde İslamcı gruplara, iktidardan, bölücü gruplara ve dahası milliyetçi başat zihniyette de bu anlayış hâkim güç olmaya başladı.
AKP iktidara geldikten sonra “vesayette” savaş açmayı demokrasi olarak sundu. Oysa vesayet bir sanal canavardı. Sonuçta daha sonra15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunacak olan Feto terör örgütüyle sanal canavara karşı işbirliğine girdi. Zira “vesayet rejimi geldiğinde ülke kaosa sürüklenecek” diyerek olmayan bir düşman yaygarasına girişti.
Aynı AKP, sözde çözüm özde ihanet süreci olduğu verilen bunca şehit ve bir o kadar milli kaynakların boşa harcanmasını da aynı gerekçelerle savunuculuğunu yapmıştı. “Analar ağlamayacak, millî birlik ve beraberliğimiz sağlanacak” iddiasıyla karşı çıkanları kan emici ve ülkeyi bölmeye götüren zihniyetler olarak en acımasız algı operasyonuyla milletin zihnini iğfal etme yolunu seçmişti.
15Temmuz feto darbe teşebbüsüne gelindiğinde AKP aynı bilindik şark kurnazlığını yine acımasızca devam ettirdi. Sanki Feto terör örgütünü besleyen başkaları da kendileri masumdu. Kendi deyişleriyle“kandırıldık” gibi saçma bir tevil yolunu seçtiler.
AKP için yeni bir düşman artık ortaya çıkmıştı. Ülkenin eğitiminden, ekonomisine, dış politikasından, personel istihdamına kadar bütün yanlışların, hataların vebali bu terör örgütünün olmuştu. Tek yapılacak şey AKP’ye destek vererek bu canavarı yok etmektir. Aksi durumda canavar tekrar hortlar korkusunu halka bütün kitle iletişim araçlarıyla devam ettirmektedir. İyi güzel de bu terör örgütünün hainliğini, ihanetini herkes kabul ediyor. Hain suçluda haini büyüten, besleyen onu en mahrem yerlere taşıyanların hiç mi günahı yok? “Ne istedilerse verdik” sözünü nereye yerleştireceğiz? Fetocular “Altın nesil”dediler ülkeyi bombaladılar. Şimdi kurtarıcı olarak sunulan dindar nesil denilen kindar nesil ne yapacak?
Velhasıl AKP ölümü gösterip halkı sıtmaya razı etme operasyonuna iktidara geldiği günden beri aralıksız devam ediyor. Maalesef insanımız da olayları analiz etmekten ya bıktı ya da o hale getirildi.
MHP YÖNETİMİ DE AKP GİBİ AYNI KURNAZLIĞA DEVAM EDİYOR
Mevcut MHP yönetimi ve yapısı artık toplumsal değişimi okuyamaz ve ona ayak uyduramaz hale gelmiştir. MHP’de zihniyet değişiminde tutun yeniden yapılanma ve demokrasiyle Türkiye’yi ve dünyayı yeniden okuma, anlamlandırma ve temellendirme çabası bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır.
Hal böyleyken mevcut yönetim ve genel başkan, her türlü değişim ve yapılanmaya tamamen kendilerini kapattılar. Değişim ve yapılanma gibi zorunluluk sonucu ortaya çıkmış iradeyi AKP gibi sanal bir öcü göstererek mevcudiyetlerini devam ettirme çabasına girdiler.
MHP yönetimi, özellikle Sayın Devlet Bahçeli bu değişim ve yapılanma arzusunu sulandırmak için değişim ve yeniden yapılanma isteğinde bulunan insanları her türlü iftirayla ekarte etme yolunu seçti.Meral AKŞENER Hanım üzerinden değişimi ve yapılanmayı ihanet olarak gösterme çabasına girdi. Oysa değişim ve yeniden yapılanma noktasında bütün muhalif adaylar aynı arzuları taşıyorlardı.
Ama Sayın Bahçeli’nin niyeti farklıydı. Meral hanım toplumda, camia da teveccüh kazanmış bir siyasetçi olarak hem Bahçelinin koltuğunu hem de AKP’nin iktidar kapılarını zorluyordu. O halde yapılacak şey Meral hanımı Fetocu ilan ederek muhalif hareketi bitirmek ve kendisine verilen misyonunu devam ettirmekti.
Evet, muhalifleri hain, işbirlikçi ilan ederek ülkücü iradeyi gasp etmeye devam etmek amacındaydı. Tıpkı AKP gibi Bahçeli’de ölümü gösterip ülkücüleri sıtmaya razı etme derdine düştü.