PARALEL PARANOYASI VE MHP

19.04.2016 20:38

 

 

 

Emperyal güçler düne kadar kaset oyunları dâhil olmak üzere her türlü kahpelikleri MHP üzerinde yaptılar. Milli devletin ortadan kaldırılmadan hedeflerine ulaşamayacaklarını bilen iç ve dış güçler için en büyük direnç kalesini MHP olarak görüp onun üzerinden operasyonları yapmaları beklenen bir durum

Oysa korktukları, geçmişten bugüne hikâyelerini, kahramanlıklarını bildikleri ülkücüler kendi evlerinden atılmış, aşağılanmış ötekileştirilerek parya haline gelmişti. Mankurtlaşan bir zihniyet artık yönetimi biçimlendiriyordu.

MHP yönetimi artık bilinen ülkücü duruşa, asil ruha uygun davranmaktan uzaklaşmış, geçmişin muhteşem tavrı, kahramanlığı, vefası, inanmışlığı ve büyük düşünme arzusunu kaybetmişti.  Her seçim sonucunu kaybetme ve sonrasında mazeret bularak lakırdı haline gelen “Devletin başına Devlet gelecek” teraneleriyle avunma mekanizmasına bürünmüştü. Ülkücüler için var olan bu durum artık devam edilemeyecek hale gelmişti. Ülkücülerin feryadı alternatifler arama çabasına girmelerine sebep oldu.

MHP yönetimi ise girdiği bütün seçimlerde hezimetle sonuçlanan duruma karşı ülkücü iradenin yeniden tecelli edebilmesi için meşru, haklı bir talep karşısında durum değerlendirmesi yapacağına mahkeme kapılarını gösterdi sonra “neden mahkeme ye gidiyorsun” gibi algı çarpıtmalarına başvurdu. MHP yönetimi oynanan dış oyunları bozamadığı gibi teşkilatlarının kapısına kilit vurarak halkla iletişimini kopararak günü kurtarma yolunu hep seçti. Yönetimin başarısız, vizyonsuz tutumuna karşı haklı olarak tabandan tepkiler yükseldi. MHP yönetimi nedense problemi çözme yerine AKP gibi hayali düşmanlar ilan ederek pozisyonunu koruma ve devamı için karşı saldırıyı tercih etti. Artık MHP yönetimi için eleştiren herkes düşman ve ekarte edilmesi gereken unsur ilan edildi. Sayın Bahçelinin yanlışlarını eleştirmek davaya ihanet ya da paralelci olmak anlamlarını taşımaya başlamıştı.

AKP bu konuda uzmandı ama MHP yönetiminin son uygulamaları AKP’ye taş çıkaracak özellikte olduğunu görmekteyiz. MHP yönetimi seçim sonuçlarındaki hezimeti ve nedenleri üzerinde bir toplantı dahi yapmış değildir. Tek yaptıkları hezimeti sorgulayanlara ajan, hain, cemaatçi ve son günlerde duyduğumuz   “nesebi gayri sahih” gibi ölmüş annelerimize dahi dil uzatacak seviyeye gelmiş olmalarıdır.

Sıradan bir şirket dahi mamullerini satabilmek yada müşteri nabzını iyi tutabilmek için anketler yaparken MHP yönetimi bunların hiçbirine ihtiyaç duymadı, içine kapanmış halde bilindik yanlışlarını kabul etmediği gibi beceriksizliklerini, hezimetlerini başarı göstermeyen herkese savaş açtılar.

Paralel paranoyası ile bütün ülkücüleri susturma MHP yönetiminin tek savunma mekanizmasına dönüşmüştür. MHP yönetimi öyle akla mantığa vicdana sığmayacak yaftalamalarda bulunuyor ki neresinde tutsanız elinizde kalacak. 

 Dile getirdikleri iddiaların hiçbirinin bilimsel temeli ve iddia edilen kişilerde karşılığı yoktur. İddia sahiplerinin hiçbirinin geçmişten gelen davayla ilgili kahramanlık hikâyesi de yoktur. Sayın Bahçeli ve öne çıkanların ülkücü hareket tarihinde hangi kahramanlıkları olmuştur? Dava arkadaşlarını acımasız eleştirenler, davaya ve camiaya cemaatten daha büyük zararı bu iftira uygulamalarıyla vermişlerdir.

 Ülkücü kıyımını sadece iktidarlar değil şuan ki MHP yönetimi de yapmıştır ve yapmaya da devam ediyor. Asıl operasyonu MHP yönetimi ülkücü camiaya yapmaktadır.

Başkalarının ülkücülüklerini sorgulayacaklarına o berbat iletişim dillerini sorgulasınlar ve cemaat müritleri gibi biatten vazgeçsinler! Lider sevicilik ile koltuk hırsının dava olmadığını anlasınlar! Ambalajlı kelimelerle, hayali düşmanlarla statükolarını devam ettiremezler.Ülke elden giderken vatanı sadece “Balgat” sananlardan ne ülkücü ruh ne de ülkücü duruş beklenebilir. Ülkücüleri cemaatle aynileştirenler herhalde bu davayı ya bilmiyor ya da art niyetlidir.

Cemaat felsefesinde bireyin iradesi yoktur. Sizin ülkücülüğünüzde de(!) camia marabadır. Sizin cemaatten düşünce olarak ne farkımız var? İla ki paralelci arıyorsanız aynada kendinize bakın. Cevabını ayna size verir.

 

“Meral Akşener cemaatçi, Sinan Oğan başkacı, Koray Aydın, Ümit Özdağ hain” peki siz nesiniz? Bu arkadaşlarımız ve daha nicelerinin tek başlarına toplumdaki karşılıkları sizin şuan ki mevcudunuzun toplamından bile fazladır.

 Artık anlayın! Ülkücü; iftira, hakaret, küfür aşağılama gibi nitelikleri ve tipleri davasında barındırmaz.