TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ KÖKSÜZ VE FELSEFİ DERİNLİĞİ OLMAYAN ULUSALCILIK DEĞİLDİR

05.04.2016 20:46

Türk milliyetçiliğini ulusalcılıkla eş tutmaya hata içini boşaltarak ulusalcılığa dönüştüren bir anlayış belirli merkezlerden son günlerde pompalanmaya başlandı. AKP’nin baskıcı tutumu karşısında sokağa dökülen kitleyle aynı saf tutmayan -doğru ya da yanlış- MHP’yi eleştirenler Beka vadisinde PKK ile çekilen  resimlerdeki muhabbetleri bu milletin hafızasında silinmemiştir.

Geçmişi karanlık, Marksist öğretiyle toplumları analiz eden, askeri cuntaya kayıtsız kalan, 28 Şubatın savunuculuğunu yapan, milletin değerlerine jakobenci yaklaşanlarla Türk milliyetçilerinin işi hiç olmaz.

Böylesi bölücü rezaletler ile ülkücü hareketi bir arada düşünmek, bu dava ve mensuplarını hiç anlamamaktır.

Türk milliyetçiliğinin altını boşaltan, sosyoloji biliminin, Ahlak ve siyaset felsefesinden mahrum köksüz bakışlarla bir toplumun değerlendirilemeyeceğini bu ulusalcı kafa, anlaşılan hiç ama hiç anlamayacaktır.

Din toplumsal yapıyı etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Biraz hukuk, sosyoloji, tarih ve sosyal psikoloji bilimini bilen bunu rahatlıkla kavrayabilir.

Dini siyasete alet eden ya da dinle toplumu kandırmaya çalışana karşı tepkimizi en sert şekilde vermeliyiz ama din düşmanlığını kimse Türk milliyetçilerinden bekleyemez. Türk milliyetçileri seküller değil Allah’a iman etmiş insanlardır. Birileri dini kabul etmeyebilir. Ama Türk milliyetçiliğinin iki temel dayanağı vardır. Din ve milliyet… Türkler İslam’la şereflendikten sonra asıl özünü bulmuşlardır. Diğer yandan Türk tarihi İslam’dan önce İslam’a giriş ve cumhuriyet dönemi bir bütündür. Birini savunup diğerini inkâr ya da yok sayma tarih ve kültürün devamlılığı ilkesine de aykırıdır.

Türk milliyetçilerinin tek referans noktası Türk milletidir. Dün “Ne Amerika ne Rusya ne Çin her şey Türklük için” diyorlardı, bugünde aynı noktadalar.  Toplumsal düzeni sağlayan iki temel unsur vardır Ahlak ve hukuk. Bizim(!) ulusalcılara göre ahlak devre dışı bırakılarak salt hukukla kurallar oluşturulsun. Cumhuriyetle birlikte 1921,1924,1961ve 1982 Anayasaları bir türlü kurumsallaşamadı. Bunun cevabını verebilselerdi böylesi köksüz bir ulusalcı yaklaşımı temellendiremezlerdi. Ahlaki değerlerle desteklenmeyen bir hukuk hiçbir ülkede kurumsallaşamamıştır. Bay ulusalcılarımız bunu bir türlü anlayamadılar.

Türk milliyetçiliği MHP demek hiç olmadı. MHP, Türk milliyetçiliğinin siyasi alandaki temsilcisidir, bundan da kimsenin ne tereddüttü ne de şikâyeti vardır. Birileri bundan neden vazife çıkarmaya başladı?

Türk milliyetçileri ne Allah ile bu milleti kandıranlardan oldu ne de Atatürk ile. Onlar Allah’a kulluğu bir vecibe Atatürk’e sevgiyi bir vefa olarak gördü. Bu özelliklerinden dolayı ne ham softalara ne de kaba yobazlara yaranamadılar. Gerçi öyle bir kaygıları da hiç olmadı.

Türk milliyetçileri; milletiyle, tarihiyle, kültürüyle barışık, Türk’e ait olmayan onun hayat tarzına dönüşmeyen her türlü ideoloji anlayış ve hizbe karşı tek vücut oldu, olacakta.

Türk’ün sanat, felsefe, edebiyat, mimari ve bilim gibi alanlarda temel bakış; her şey Türk için Türk’e göre ve Türk tarafından ilkesi esasına dayanan Dünyayı Türkçe okumadan geçer.

Ne mutlu Türküm diyene.