TÜRK’ÜN TARİHİ SINAVI

17.04.2016 17:46

 

 

Tarih, milletler için muazzam bir hafızadır. Dara düştüğümüzde, sıkıtılar yaşadığımızda hep imdadımıza yetişir. Türk milletinin önemli tarihi dönemeçleri analiz edildiğinde bugüne benzer badirelerin çok yaşandığını gördüğümüz gibi onların nasıl aşıldığının da ipuçlarını da bulabilmekteyiz.

*

Ülkemizde emperyal güçler yeni bir devlet ve millet yaratma peşine düştükleri yapılan siyasal, sosyal, yargı ve kurumsal yapılanmalardan açık –seçik olarak ortaya çıkmış durumdadır. Ülkemizde yapılmak istenenleri net olarak ortaya koymadan yapılacak bir çalışma ya da karşı duruş sonuçsuz kalacaktır. Olay, bir iktidar programı, ya da demokratikleşme, gibi sathi, kavramlarla izah edilemeyecek kadar derin ve bir o kadar asırların intikamı olan geçmiş ile hesaplaşmaya dayanmaktadır. Bir türlü kabullenemedikleri Türk milleti ve devleti ile hesaplaşmaktır yapılanlar…

*

Emperyal güçler ile siyasal iktidar var olan olguyu (Türkiye cumhuriyeti)değiştirme konusunda aynı noktada buluşmuş olmaları hedeflerine ulaşmada kendilerini her zamandan daha çok güçlü hissetmektedirler. Emperyal güçlerin finans sağladığı sözde sivil toplum örgütleri, cemaatler, ayrılıkçılar ve mezhep oyunlarının tamamı milli devletin ve onun sahibi olan Türk milletini ayrıştırarak ümmet potasında eritmektir. BU süreci başka adla değerlendirmenin sadece Türk milletine savaş açanlarla aynı tarafta olunduğu anlamına geldiğini kabullenmek durumundayız.

*

Ülkemizde yapılanların,Cumhuriyet ile zorunlu ve o günün olgularına dayanan milli devlette geçişi kabullenememe ve miadı dolmuş imparatorluk(yeni Osmanlı)imparatorluk modeli olan ümmet anlayışını hâkim kılma mücadelesi olduğunu kabullenmek zorundayız. Bizi bu anlayışa götüren niyet okuma ya da muarızlarımız eleştirmek değildir. Siyasi iktidarın yaptıklarını bir araya getirdiğimizde yani olguları bütünleştirdiğimizde hükümetin yeni ütopyası net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

*

Milli devlette savaş açan bu yeni anlayış, Türk milletinin varlığını somut olarak gösteren sembollerinden, sosyal, siyasal kültürel, yargısal bütün kurum ve kuruluşlarına savaş açmış durumdadır. Türk milliyetçilerinin bir türlü anlayamadıkları, çözemedikleri şey bu yeni anlayışın vatan, millet ve devlet anlayışının kendi öğretilerinden tamamen farklı olduğu gerçeğidir.

*

Milletimiz, Teröristle pazarlığı, TC. İbaresinin, andımızı kaldırmasını, Türk milliyetçiliği ayakları altına almasını, hainlerin kahraman, kahramanların hain ilan edilmesinin, kanla vatanlaşan ve Türk mührünün vurulduğu yer adlarının değiştirilmesini ideallerindeki ümmet anlayışının gereği olduğu hala anlayabilmiş değildir. Ümmet anlayışına geçebilmek için yukarıda saydıklarımıza savaş açmadan ve milli refleksleri kırmadan o direnci yok etmeden geçilmeyeceğini çok iyi biliyorlar.

.

*

O halde yapılanları başka isimlerle açıklamaya ve kendimizi zorlamaya gerek yoktur. Türk milletine karşı örtülü değil aleni bir şekilde savaş açılmış durumdadır. Korku ütopyalarında ancak görülen baskılar, fişlenmeler, takipler ile milliyetçi vatanperver insanları itibarsızlaştırma ve ekarte etme önümüzdeki günlerde daha çok görülecektir. Hedeflerine ulaşmak için daha da totaliter ruha bürüneceklerdir.

*

Yerel seçimler ile hedeflerine ulaşmak için pkk ile pazarlık yaptıkları(çatışmasızlık) anlaşılmıştır. Hedeflerine bir adım daha yaklaşmak için yerel seçimlere çok sarılacakları şimdiden beli olmuştur.

*

Bütün olup bitenler karşısında Türk milli refleksinin bir türlü oluşamaması sıkıntı olarak karşımızda durmaktadır. Belki de millet var olan ve Türk milletini temsil edeceğine inandığı bazı siyasi kurumları hala kurtarıcı olarak görmeye çalışıyor.

*

Önümüzdeki dönemde siyasi iktidar yerel seçimlerde başarıyı sağlarsa ve muhalefet atalet halini korumaya devam ederse dünyanın sonu olmayacaktır.  Türk milleti kendi varlığına kastedenlere karşı mukadderatını belirleyecek  “azim ve kararlılığı” içinden çıkaracaktır. Tarihi birikim, devlet geleneği ve Türk milletinin milli refleksleri bize bunu gösteriyor