ÜZÜM YENİLMİYOR TÜRK DÖVÜLÜYOR

07.04.2016 19:57

 

 

Yeni Türkiye çok farklı mecralara doğru hızla sürüklenmeye devam etmektedir.  Bu durum bir yönüyle tarihte Hunların Avrupa’ya girmesi ve sonunda orada yok olmasıyla-asimile- ortaya çıkan duruma benzemektedir. Türkiye’de yapılmak istenen de Türksüz bir millet ve devlet kurma sevdasından başka bir şey değildir. Bütün hesaplar bu plan üzerinde ve sistemli bir şekilde adım adım gerçekleşmektedir.

*

Türk milletinin kültürel devamlılığını sağlayan mitoslar, destanlar, sembollerle başlayan suçlamalar tesadüf eseri değildi. “Ergenekon”  adı rastgele terör örgütü adı olarak seçilmemiştir. TDK ve TTK gibi milletin ve onun organizasyonu olan devletin temel kuruluşları sulandırılarak Türklüğü reddeden sözde bilim adamlarıyla doldurulması tesadüf değildir. Osmanlı ve Türkiye cumhuriyeti devletlerinin milli varlıklarını tehdit eden unsurlara karşı o günün şartlarında almak zorunda kaldığı tedbirlerin bugün sorgulanıyor olması ve acımasızca eleştirisini  (Tehcir olayı, Dersim ve şeyh Sait isyanı gibi) insan hakları ya da başka gerekçelere dayanarak emperyalist ağzıyla eleştirmek iyi niyete dayalı bir davranış olmadığını göstermektedir. Buradaki amaç üzüm yemek olmaktan çıkmış bağcıyı(Türk) dövmeye dönüşmüştür.

*

Tarihte Türk milletine karşı kin, nefret ve intikam duygularıyla hareket eden her grup cenah, iç ve dış unsurlar birer mağdur ve kahraman olarak öne çıkarılmaktadır. Dış güçlerin asırladır yapmaya çalıştıkları “parçala böl ve yut” politikası ne yazık ki bizim devlet politikamıza dönüştü.

*

Kıbrıs’ta Türk tarafına Annan planı dayatılarak kabul etmekle Kıbrıs problemi çözülecekti ! Türk tarafı kabul etti ama Rumlar Avrupa birliğine girdiler. Ermenistan ile kardeşlik türküleri söylendi. Karabağ’ı İşgal eden ermeni orduları komutanı ve şimdiki devlet başkanları kanlı elleriyle Türkiye’ye davet edildi. Ermeniler işgale devam ettiler. Irak bütünlüğü savunuluyordu ama kuzeyinde Türkiye’nin desteği ile Kürt devleti oluşturuldu. Suriye’ye mezhep bakışlı sakat bir ruh haliyle işe giriştik Ezilen Türkmenler kazançlı çıkan Rojava denilen PKK unsuru oldu. Bu unsurun liderini Öcalan gibi devlet muhatap kabul etti.

*

Siyasi irade bebek katili ile müzakerelere oturduktan sonra güney doğuda asker polis savunmaya geçmek zorunda kalmıştır. Hergün kaçırılan vatandaş, yakılan vasıtalar ve taciz edile asker, polisler, sözde çözüm süreci adına teröristler tarafından taciz edilmeye devam etmektedir. Bölgede Kürtçe eğitim verilen okulların açılmaya başlandığı, Türkçenin seçmeli ders olarak okutulacağı haberleri nedense hükümet tarafından toplumdan saklanmaktadır. Ülkede bilinçli bir şekilde sansür uygulanmaktadır.

*

Devlet kurumlarından Türk ve Türkçeyi öne çıkaran bütün uygulama ve semboller birer birer kaldırılmaktadır.

*

Kurtuluş savaşını veren ve Türkiye cumhuriyetini kuran irade adeta potansiyel suçlu durumuna sokulmuştur. Kahramanlar hain ilan edilirken hainler birer kahramana dönüştürülmektedir.

*

Velhasıl yapılmak istenen Türk’ten intikam alma harekâtıdır. Demokrasi, insan hakları, çoğulculuk, farklılıklara tahammül gibi ambalajlanmış kavramlar emperyalizmin yeni versiyonun taktiğinden öte bir şey değildir. Savaş bütün hızıyla Türk milletine karşı ve maalesef Türk milleti ile yapılmaktadır. Türk’ü Türk’e kırdırma taktiği kısmen de başarılı sonuçlar vermeye başlamıştır. Bu oyunu ve kurucularını Türk milleti aslında tarihte çok görmüştür. İnşallah tarihten ibret alınır diyelim.