VESAYET KÜLTÜRÜYLE YETİŞENLER VESAYETİ KALDIRAMAZ.

07.04.2016 19:58

Yıllarca beyaz Türklerin, jakobenlerin, seküler laikçilerin Türk milletini tasarlama çabalarına karşı hep çıktık. Şuan iktidara gelen zihniyetlerinde(!) temel argümanı askeri vesayeti ortadan kaldırmaktı. Türk milleti iradesini sandığa yansıtacağı zaman ne hikmetse bir yerlerde mevzide duran vesayetçiler hemen ortaya çıkmaya başlar.

*

Cemaatin basın-yayın kuruluşlarına bakın sanki hizmet hareketi değil ana muhalefet partisidir. Hükumet sanki cemaati ilk kez tanıyor. Vesayeti savunanlar hep bir birleriyle yol arkadaşlığı yapar, birbirlerini destekler ve aynı zamanda beslerler. Yaşananlara bakılınca vesayetçiler için “yoktur aslında birbirinizden farkınız” demek gerekiyor.

*

Cemaat AKP’yi parti vesayeti ile suçlamakta AKP ise cemaati haşhaşi gruplar olarak ifade etmektedir.

*

Vesayetçiliğin sivili, askeri olmaz.Vesayetçi millet düşmanı ,yolsuzluğu, ihaneti, bölücülüğü içinde barındıran ve  millette hesap vermeyen karanlık zihniyetlerin adıdır.

*

Silahlı kuvvetler içindeki cuntacılarda sivil cuntacılara her zaman zemin hazırlayarak siyasal partilerin normal siyaset yapmalarının önüne geçtiler. Muhtıralar, ihtilaller, post modern darbeler bunun en belirgin örnekleridir.

*

Cuntacı zihniyetlere tepki olarak ortaya çıkanların başka bir vesayeti hem de sivil yollarla topluma dayandırmalarıyla yaşanan olaylar şahitlik etmektedir.  Türk milleti bu şartlar altında seçime gitti.

*

Böylesi şartlarda seçim meydanlarında AKP Türk milletinin egemenliğine dayalı demokratik bir toplumu inşa edeceğini ifade ediyordu.AKP, dayatılan bütün vesayetlere son vererek yolsuzlukların da önüne geçeceğini, seçim bildirilerinde topluma ilan etmiştir.

*

Referandumla sözde çoğulcu, millet iradesine dayalı ve her türlü vesayette son verecek yasal düzenlemeler yapıldı.

*

İleri demokrasi olarak sunulan Anayasa değişiklikleri cemaatin vesayetine dönüştü. Gelinen nokta itibariye Türk milleti yağmurdan kaçarken doluya yakalanmıştır. Biat kültürüne dayalı şeffaf olmayan,dışa kapalı ve dış güçlerle ilişki içinde olduğu başbakanın açıklamalarıyla ifade edilen bir cemaat ile yol arkadaşlığı yapan iktidar şimdilerde cemaati haşhaşilere benzetmeye başladı.

*

Kendi ideolojilerini topluma dayandırma, kabul ettirme noktasında milli görüş geleneği ile cemaatin hiçbir farkı olmadığı ortadayken cemaati vesayetle suçlamak AKP zihniyetinin vesayetçiliğini ortadan kaldırmıyor. En basit örneği genel liseleri kaldırıp yerine meslek lisesi açmayan, mantar gibi her yerde açılan İmam hatip liselerine öğrencileri zorla gönderen AKP ile cemaat arasında aslında vesayet yönündenhiçbir fark yoktur.

*

Modern devlet anlayışından ve kuvvetlerin ayrılığı prensibinden kültürel kodlarından dolayı yabancı olan bu akımların devleti yönetmesinin kendisi yanlıştır. Asıl sıkıntı modern devlet kültürüne sahip olmayan ütopik ümmetçiler ile biatçı cemaatçilerin devlet kademesine kadar çıkması ve yönetmesi hadisesidir.

*

Demokraside millet iradesi esastır. Demokrasiyi, çoğulculuğu sindiremeyen böylesi zihniyetlerin iktidara gelmemesi için oynanan oyunları ve dış güçlerin nasıl maşası olduklarını çok iyi anlatmak gerekir.  Millet iradesi yerine herhangi bir gücü tesis eden hiçbir zihniyet başarılı olamaz.

*

Demokratik yollardan vesayetçi zihniyetlerin hepsini Türk milletine anlatarak bir daha milletimize bela olmamaları için muhalefet partilerinin millet iradesini öne çıkaran, kendi içinde demokrasiyi içselleştirmiş bir yapı oluşturarak millet iradesini arkasına alması gerekir.

*

Vesayet kültürü sadece cemaat ve AKP içinde zemin bulmamıştır. Siyasi parti kanunu ve bütün partilerdeki tek adam yönetimine dayalı liderlik hastalığının da mutlaka önüne geçilmelidir.

*

Vesayetin yerine bireyi uhrevi liderliğin yerine millet iradesini mutlaka hakim kılmalıyız.

*

Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir. Gücünü Türk milletinden almayan,Türk milletinin varlığını sorgulayan, Türk yoktur diyen  ve Anglo-sakson işbirlikçileri Türk milleti adına konuşamazlar.

Ne mutlu Türküm diyene!