ZAZALAR VE KÜRTÇÜLÜK Abdullah ALAGÖZ

03.04.2016 06:34

Kürtçülüğün moda haline geldiği günümüzde Türk milletine savaş açmış olan bütün sözde aydınlar ve kuruluşlar söz birliği yapmışçasına yapay bir Kürt milleti oluşturma çabasına girmiş durumdalar. Doğu ve Güney doğunun demografik özelliklerini bilmeden, Kürtlerle ilgili hiçbir araştırma yapmadan dahası o bölgelerde yaşayan diğer etnik dilleri konuşanları da Kürtleştirme çabasına girmelerini hayretle ve şaşkınlıkla izlemekteyiz.

Toplumları sadece konuştukları karma, sözlü bir dil ile onları milletleştirme çabasına girenlerin tarihi yönden haklı bir gerekçeleri olmadığı gibi dini yönden de en hafif tabirle şer içinde oldukları, bilimsel açıdan da ispatlanmayan sakat bir düşünceye sahip oldukları gibi Türk milleti açısından da ihanet ettikleri tartışılmayacak kadar kesin bir olgu olarak karşımızda durmaktadır.

 Doğu ve Güneydoğuda yaşayan sadece Kürtler varmış gibi sakat bir algıyı Türk ve dünya kamuoyuna sunan ihanet odakları o bölgede Zaza, Arap, Süryani, Kürt ve Türkçe konuşan birçok topluluğun varlığını nedense görmemezlikten gelmektedirler.

Zazalar’ı sözüm ona İslamcı geçinenlerle birlikte liberal, komünist ve bölücü Kürtçüler Kürt olarak ilan etmektedirler. Devleti yöneten irade de hiçbir araştırma yoluna gitmeden o bölge insanını toptancı mantıkla Kürt ilan ederek yapay bir Kürt milleti oluşturma çabasına önayak olmaktadır. Kanal 6, yayınları yoluyla, okullarda ve üniversitelerde Kürtçe eğitim ile Zazalar’ı Kürtleştirmeye çalıştıkları gibi yerel, karma bir dili millet dili haline getirme çabasında oldukları da bir vakıadır.

ZAZALARIN YAŞADIĞI YERLER VE NÜFUSLARI

Zazalar’ın yaşadığı yerleri sayarsak herhalde durum daha da netleşir. Tunceli’nin, Bingöl’ün bütün ilçeleri, Elazığ’ın doğusu ve güney bölgeleri, Diyarbakır’ın çermik, Çüngüş, Ergani, Eğil, Dicle, Lice, Hani, Kulp ve Hazro ilçeleri, Şanlı Urfa’nın Siverek, Muş’un Varto ilçeleri, Erzurum’un Hınıs, Aşkale, Tekman, Çat ilçeleri, Adıyaman Gerger ilçesi, Erzincan’ın güney bölgeleri, Batman, Sason ilçesi, Bitlis Mutki ilçesi, Malatya da Pütürge, Arguvan, Doğanyol ilçeleri ile Sivas’ın Kangal, Hafik, Divriği, Zara ve Gürün ilçeleri ve civarlarında yaşamaktadırlar. Zazalar’ın tahmini nüfusu farklı kaynaklara göre 3 ile 6 milyon arasında değişmektedir.

ZAZALARDA DİN VE DİL

Zazalar dini inanç bakımından kuzeyde (Tunceli, Erzincan, Varto) yaşayanlar alevi güneyde yaşayanlar Sünni şafi olarak bilinir. Tanrı kavramı yerine Homay-Umay kavramını kullanırlar. Zazaca dilinde yaklaşık olarak %50-60 eski Türkçe, %35-40 Eski-yeni farsça, %10 Arapça ve ayrıca Kürtçe, Ermenice ve gürcü dillerinden de kelimelere rastlanmaktadır. Tıpkı Kürtçe gibi yaklaşık 3-4 bin kelimeden oluşan bir karma dildir.

M.S 600 yıllarında Anadolu’ya gelen Sabirler Farsçanın etkisinde kalarak karma bir dil (Zazaca) oluşmuştur. Sabirlerin Çuvaşlar olduğu da bazı kaynaklardan ifade edilmektedir. M.S 900’lü yıllarda gelen

 

Kıpçaklar ile bağlantıları olduğu kanaati de bilim çevrelerinde yaygındır. Zazacanın ortaya çıkışı ve bir dil halini alması M.S 600 ile1000’li yıllara dayandığını araştırmacılar ifade etmektedirler.  Zazalar’ın Müslüman olmalarıyla birlikte Sünni ve alevi olmak üzere iki gruba ayrılmışlardır. Günümüzde Kuzey, Güney ve Merkez zazacası kullanılmaktadır.

Oğuz akınlarıyla Anadolu’ya göç eden Şeyh Hasan ve Bucak gibi birçok aşiret Horasan’dan gelerek Anadolu’yu yurt edinmişlerdir. Bu aşiretlerin Türk olduğunu bugün önyargılı olmayan bütün bilim adamları kabul etmektedirler. Doğu ve güneydoğu Anadolu’da birçok Türkçe ve Zazaca konuşan aşiretlerin tarihi süreç içinde Kürtleştiği bunda Osmanlı politikalarının da etkisi olduğu da bilinmektedir.

Zaza dilinin gelişmişlik ve özgünlük açısından Kürtçeden daha gelişmiş olduğunu batılı dil bilimcilerde itiraf etmektedir. Zazaca ile Çuvaş Türkçesi arasında aynı ya da benzer birçok kelime de bulunmaktadır.

Zaza ve Kürtlerin yaşadığı coğrafyada Antropolojik çalışmalar, yer adları, mitoslar, gelenekler, damgalar, mezar taşları ve kilim desenleri gibi birçok motifin özgün değil Orta Asya’daki Türk boylarının devamı olduğunu da son yıllarda yapılan araştırmalar göstermektedir.

Sonuç olarak Zaza ya da Kürt bütün bu grupların tek farkları kullandıkları dildir. Dilleri ise özgün değil tamamen karma bir dildir. Dolayısıyla tarihi, kültürel ve aidiyet bakımından Zazalar kendilerini Kürt değil Türk olarak kabul etmektedirler. Zaza ve Kürtlerin kültür, tarih ve yaşadıkları bölgelerin yer adlarına bakıldığında farklı bir millet değil Türk milletinin asli unsurları olduğu anlaşılmaktadır. Son yıllarda yer adlarını değiştirme furyasına bakıldığında Rumca ya da Ermenice isimlerin konulduğunu görmekteyiz. Yeni adlandırmaların Kürtçeyle hiç alakası da yoktur.

 Batılıların parçala böl yut politikaları doğrultusunda Sevr’de başarılamayanı maalesef siyasi iktidar bölücülerle koro halinde gerçekleştirmektedir. Doğu ve Güneydoğunun bütün farklı unsurlarını Kürt kabul ederek emperyalistlere çanak tutmaktadır. Kürtlere özgürlük adı altında yapılanlar Kürt sorununu (!) çözmek değil Türk milletinin çözülmesini sağlamaktır.